*"114" ayrı ülkeden günlük ortalama "500" ziyaret !
*her cümle "5846" sayılı yasa korumasında !
*fotolar "ekseriyetle" büyütülebilir !
*sağ alttaki küçük dünya ?

21 Nisan 2014 Pazartesi

cam şişelerin ve "can şişelerinin" içinde ; keşkelerimiz , umutlarımız, pişmanlıklarımız, ömürlerimiz......


         Uzanmış yatıyor...
        
Kolları benek benek...
         Kolları elleri sanki onun değil artık...
        
Oysa o kollarla o ellerle ekmişti  çilekleri,
         İğde fidanlarını , erikleri o ellerle dikmişti...
        
O ellerle sevmişti, o ellerle büyütmüştü çocuklarını...
O ellerle sevmişti Lizbon’un dağ köyünde annemizi...
O eller atmıştı tokatları
sevmediği insanlara ve kızdığı çocuklarına...
        
Uzanmış yatıyor...
Ayakları pikenin altından çıkmış,
Ayakları kendisini
bir daha hiç taşı(ya) mayacak kadar tarazlı...
        
Yüzünde kirli bir sarının hakimiyeti...
         Gözleri donuk...
         Boşluğa mı bakıyor , boşluğun tam içinde mi ...
         Hem belli hem değil...

         Bir maskenin arkasında
         Yaşarken takmak zorunda kaldığı bin maske çıkmış yüzünden,  
tek maskenin arkasında  hepimizi bekleyen sonu bekliyor...

         Uzanmış yatıyor,
küçücük  kalmış bir bedenle...
         Uzanmış yatıyor ,
kendisine ve etrafına da gönül yükü olmuş bir bedenle...

         Kablolar sarkıyor dört bir yanından...
         Cam şişelerin  torbaların  içinde ,  serumlar iğneler...
         Hemşireler, hemşehriler doktorlar evlatlar etrafında...

         Cam şişelerin içinde , yaşadıklarımız....
         Can şişelerinin içinde , geçip giden günlerimiz yıllarımız...
        
Cam şişelerin ve can şişelerinin  içinde ,
keşkelerimiz , umutlarımız, pişmanlıklarımız...

         Bu küçücük kalmış adam mı
bütün çocukluğum boyunca
elimden gururla tutup
beni dört mahallede gezdiren güzel insan...

         Bu küçücük adam mı ,
bin yaşına gelsem de
 yanından hep  derli toplu olma duygusu
ve ihtiyatla geçtiğim  insan...

         Uzanmış yatıyor...
         Vücudu oksijensiz kalmaktan bitap...
        
Vücudu
sevmemek sevilmemekten
çoktan bitmiş durumda...
        
Diyalizler, maskeler, oksijen tüpleri diyor doktorlar...
         Onda birden az yaşama şansı diyor doktorlar...
         Yüzde on belki diyor  yaşama şansı doktorlar...

         Çok erken diyorum
         Çok erken....

         Sonra hemen ardından
         Vaktidir , diyorum, vaktidir...

         Vakitlerden bir nisan günü
         bir mayıs, bir haziran , bir temmuz günü...
         Vaktidir , diyorum, vaktidir...

         ( yazı ; sensuan cortazar guardola
         çeviri ; erkin belaztin...)
        

        

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder