*"114" ayrı ülkeden günlük ortalama "500" ziyaret !
*her cümle "5846" sayılı yasa korumasında !
*fotolar "ekseriyetle" büyütülebilir !
*sağ alttaki küçük dünya ?

20 Eylül 2013 Cuma

ruhi su ; "sızıyı gideren su / suyun sızladığını / kimseler bilmez..."



Bundan 28 yıl önce   20 Eylül 1985’te aramızdan ayrıldığında ;  
koca bir ömrü
halk müziği zenginliğimizi 
farklı bir tarzla paylaşmaya
ve çoğaltmaya adayan isimdi...

Ruhi Su’ydu...

Ömrünün hastalık yıllarında onun da payına acılar düştü...

Çünkü 12 Eylül 1980 darbesini yapanlar için  
bir kez daha  iç düşmandı”  Ruhi Su da...

Darbeden sonra uzun süre pasaport alamadı...

1980 darbesinin ardından her şey o kadar toz dumandı ki ;
Ruhi Su tedavi için bile olsa pasaport alamıyordu...

Elbette açıktan bir   hayır  yerine,  bahaneler üretiliyordu...

Hastalığının tedavisi yurt dışında belki  daha donanımlı yapılabilecekti ama bu imkanı kazandığında geç kalınmıştı büyük ihtimalle...

Bunca  emeğin karşılığı bu olmamalıydı  Ruhi Su için...

Tüm bunlar yaşanırken Türkçenin şairlerinden Cemal Süreya da şu mısraları yazmıştı olan biteni hicvetmek için ; 

“bu hükümet
pir sultan’a pasaport vermiyor,
onu anladık.

yunus emre’ye de basın kartı vermiyor,
onu da anladık.

ama bu hükümet
ferman çıkarmış
karacaoğlan’ı
 otobüse bindirtmiyor.”

Tam adıyla Mehmet Ruhi Su, 1912 yılında Van'da doğdu ve çok genç yaşlarda baba ve annesini ardarda kaybetti...

Öksüzler yurdundan sonraki eğitimiyle  Ankara Devlet Konservatuarının Şan bölümünü bitiren Ruhi Su bir çok Köy Enstitüsünde hocalık yaptı ve Cumhurbaşkanlığı Orkestrası’na seçildi...

Konservatuarda  opera eğitimi de alan Ruhi Su  Devlet Operası'nda da çalıştı ve opera tarihine de emekler verdi...

Ruhi Su’ya getirilecek eleştiriler türküleri opera yorumuyla söylediği yönünde birleşecekti yıllar boyunca...

TRT Ankara Radyosu`nda da dönem dönem türkü programları düzenleyen Ruhi Su  Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi`nde büyük bir koro oluşturdu....

Ruhi Su’nun aldığı klasik batı müziği eğitimi,  türkülerin yeniden yorumunda da çok etkili oldu...

Türkiyenin artık çok geride bırakması gereken siyasi kamplaşma ve nefret üretme dönemlerinden Ruhi Su da payına düşeni aldı yaşarken ve ölümünden sonra da....

Yaşarken de sonrasında da Ruhi Su’nun etnik kökeni marazi ve belaltı cümlelerle hep gündeme getirildi...

Oysa ,
anadolunun ,
 ülkemizin ,
bu toprakların
türküleri için
ömür adadı
Ruhi Su...

Hapis hayatıyla da tanışan Ruhi Su  bir başka  radyo programında  

"serdari  halimiz böyle n'olacak?
kısa çöp uzundan hakkın alacak"

cümleleriyle  yine okları üzerine çekti...

Özellikle 70’li  yılların ikinci yarısından sonra Dostlar Korosuyla türküleri yorumlamaya ve kayıt altına almaya devam eden Ruhi Su’nun tarzı hem övgüler hem de keskin yergiler aldı...

Müzik otoriteleri ve dinleyicilerin farklı olanı kabul etme  konusunda hemfikir olduğunu söylemek mümkün değil...

Ancak Ruhi Su için şunu demek  hiç yanlış olmaz;

Ruhi Su ,  türk halk müziğinde yeni ve farklı olanı denemiştir....
Bundan sonraki söz ,  müzik tarihinin hakemliğindedir....

ömrü boyunca 
seferberlik türkülerini,
karacaoğlanı,

yunus emreyi,

pir sultan abdalı,

köroğlunu ,

nazım hikmeti,

dadaloğlunu,

levniyi   

yeni yorumlarla  
halk müziğimize armağan eden Ruhi Su’yu
20 Eylül 1985’teki ölümünün 28.  yılında saygıyla anarak....
             
                                        - başlıktaki dizeler / ismet özel...-
            

                                 ( murat örem / 20 eylül 2013 / ankara...)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder